Uzun bir aradan sonra geldiğim, Fethiye de gözlerime inanamadım.
Basından da birçok olumsuz olaylarını izlediğim ve takip ettiğim Alim Karaca’yı kendi gözlerimle görünce dumur oldum.
Geçen akşam, tatil için geldiğim Fethiye’de, akşamın ilerleyen saatlerinde bir çorba içmek için gittiğim mekanda, Belediye Başkanı Alim Karaca’nın çorbasını içmek için kullandığı kaşığı ağzına götüremeyecek kadar sarhoş halini görünce gözlerime inanamadım.
Daha o sabah, arkadaşım Arif Akçalıuşağı’n da misafirken, Foça mahallesi Murt Deresi’ndeki manzaraya çok şaşırırmış, Belediye’nin işlevsizliğine ve sorumsuzluğuna hayretler içinde kalmıştım.
Ne, mi gördüm?
Derenin kenarlarını çevreleyen demir bariyerlerin, bir kaza sonucu belirli kısmı kopup dereye doğru düşmüş, yan tarafındaki çöpleri alan belediye işçileri, çöpleri alırken itinasız davranmaları ve bariyerlerin yıkılması sonucu, çöpler uzun süredir dereye düştüğü için ördeklerin yüzdüğü muhteşem yer çöplük haline dönüşmüş resmen.
Eee sonuç?
Belediye’ye yapılan tüm bildirimlere rağmen, “Sonuç”, “Sonuçsuz”…
Güzelim cennet şehir, resmen bakımsız ve sıradanlaşmaya doğru gidiyor hizmet yapılmadığı için.
Hizmet adı altında, başlanıp bitirilmeyen, kazılıp bırakılan, proje diyerek adlandırılan ve ne olduğu belli olmayan yapılmayan işlerden dolayı eski Fethiye’den eser yok.
Bu şaşkınlığımın ve sitemimin cevabını, gece resmen çorbacıda almış oldum.
Halka küfür eden, trafikte maganda gibi davranan, çorbacıda sarhoş oturan bir Belediye Başkanı…
Nasıl yani?
Dedirtiyor insana, şaşkınlık içinde…
Bu kişinin, yaptıklarını tabiki partisine mal etmiyorum ama sadece disiplin kuruluna sevk etmenin yeterli olmadığını, kendi partilerinin lekelenmemesi ve yapılanların bu partiye mal edilmemesi için, buna kesin bir çözüm bulmaları gerektiğini düşünüyorum.